ALGI DEĞİŞİMİYLE BİRLİKTE 11 KİLO ZAYIFLAMA BAŞARISI!

 

Bir “merhaba” ile başladı… Adını duyunca tebessüm ettim, adı benim doğduğum aydı… Öyle her şeyden bir iz işaret bekleyip çıkarımlar yapan bir hatun değilim ama evrende yaşanan hiçbir şey tesadüf değil bilirim, inanlar için tevafuk vardır. Yaradan nasip ettiği için olur… Kişi murad eder, dua eder ve sadece inanmak, gerçekleşeceğini bilmek yeter.

Garip bir duygu… Zihnimde birçok soru var. Tanımadığım biriyle neler konuşacağız, süreç nasıl olacak diye… Kilobekçiliği kelamı bekçilik kelimesinin zihnimizdeki duruşundan mı bilinmez daha bir sıkıntılı geliyor. Ben “yol arkadaşım” diyorum. J

Önce hal hatır soruluyor, tanımak için cümleler kuruluyor sonra benim tüm aceleme ve tatminsizliğime, sorgulamalarıma, sakin bir muhabbetle cevap bulunuyor. “Şu şöyledir, böyle yapılacak, yöntem budur” demiyor ben defalarca bu tarz sorularda ısrar etsem de…
Bana çaktırmadan, beni bana fark ettiriyor…

“DEĞİŞİM kolay değil ki GELİŞİM kolay olsun” diyorum içimden. Hani ben fikirleri kafasına zamkla yapıştırılmış gibi yaşayan, kazınmadan temizlenmeyen, sabit fikirli dominant kuralcı vs… Hep kalıplar yapmışım kendime sonra o kalıplara yakıştıramamışım kendime. Benliğimi sınırı çizen de ben olmuşum, sınırdan bunalan, arıza çıkaran da… Şimdi diyorlar ki “arıza çıkaran da sen olacaksın, tamir eden usta da” biz bildiğimiz yöntemleri anlatacağız, yol göstereceğiz, yoldaşlık edeceğiz ama yola sen koyulacaksın…

Sonra maskelerden açılıveriyor konu. Hani arıza çıkaran olmak mı, usta olmak mı, yol olmak mı, yolcu olmak mı?  Mesela kendimden bahsederken “ben” kelimesini kullanmak rahatsız ediyor. Ben şöyle… Ben böyle… Sevmiyorum bu ifadeyi. Adımı yazmak da fazla sesli geliyor. Ben de adımdaki sesli harfleri çıkararak, ben diye bahsedeceğim her şey de “hry” diyorum. Bir iç ses misali daha rahat daha keyifli anlatı veriyorum halimi kendimi 🙂

Aslolan hry mi yoksa maskeler mi? konusu açılıyor, örf adet başlığıyla giriş yapılıyor sürece MİKTAR ALGISI şöyle bir yoklanıyor hani kime neye göre… Bana göre az olabilir ama ya değilse? 😉
Benim porsiyon anlayışımla bir aile beslenebilecekken…

KATKI MADDELERİNDEN bahsediyoruz, vücudumuza olan zararlarından da… “Sahi bunca zararı daha önce de bildiğim halde neden ısrarla tüketmeye devam ediyorum ben?” sorusu gelince aklıma YOL ARKADAŞIM //Besin Bağımlılığı// notunu gönderiyor onun yazısıyla cevap buluyor tüm sorularım, doluyor eksik kalmış boşluklarım… Nasılda eksik tamamlanmaya muhtaç ve acizim diyorum, kabullenerek ama hala TESLİMİYET sıkıntılı hala adanmışlık yok. Kolay değil cancağazım bir anda değişemiyor insan…

Öğrendiklerimi uygularken neden zorlanıyorum ya da uygulamaktan yanlışı doğrultmaktan uzak duruyorum? “Hani yeniliklere açık idi hry, ne oldu?” diyor içimdeki ses ama YOL ARKADAŞIM “Yeni bir şey öğrenmek ve beyin işleyişi“ diyor hemen. Her şeye verecek bir cevabı, bilimsel açıklaması, kanıtı var. “Uygulayan yüzlerce insan ve yüzlerce keyifli sonuç var” diye ekliyor… Kafasında sorularla dolaşan ve gerçekten tatmin edici cevabı bulmadan soruların yakasını bırakmayan muhalefet hry bir şey diyemiyor. Düşünüp DEĞİŞİP GELİŞMEKTEN başka yol kalmıyor sonra…

Sonra “bu konuyu ayrıntılı konuşalım istersen, şu yazıyı oku” diyor ve inceden soruyor küçük harfler ve soru işaretiyle başlayan yazısında, insanlar neden atalet halinde yaşar ve eyleme geçemezler?

YOL ARKADAŞIM bir yazı paylaşır ben birçok düşünceye, duyguya, hissiyata kapılırım, düşünürüm, taşınırım, çoğalırım sorularla…

STRES ŞİŞİRİR Mİ? Önceleri ne alaka desem de sonra anlıyorum 2/3 gün yemeden durup, spor yapıp, su içip, nasıl kilo vermediğimi görünce ve ilgili notları yazıları okuyup yaşanmışlıkları tecrübe edince işte diyorum yine haklı 😉 stres insanı şişirir, balon eder ama uçurmaz daha da ağırlaştırıp süründürür =)

DOĞRU NEFES ALMAKLA başlayıp BESİN DIŞI ENERJİ KAYNAKLARINA kadar yol alıyoruz molamızı bu durakta veriyoruz çünkü bu öyle bir ifade yazı iki paylaşım üç tecrübeyle olacak iş değil hem besin almadan beslenmek hem bunun lezzetini almak sonunda da ondan aldığın hazzı hiçbir şeyde bulamamak bu mümkün mü?  Ne kadar ve nasıl mümkün? İşte kolay değil cümle kurmak, ifade etmek, tanımlamak, anlatmak… Hepsi mümkün de besin dışı enerji kaynaklarıyla hemhal olmak öyle hemen olmuyor “anladım” demek yetmiyor… Muhatabınız öyle naif zarif bir hanım ve öyle kendine has bir üslupla ifade ediyor ki siz fark etmeden uygulamaya başlıyor sonradan eski halinizi mukayese ediyor ve “ben değişmişim eskiden böyle değildim” diyorsunuz. Pozitif düşüncenin beyine etkisini görmeye başlıyorsunuz sonra… Tamam, çok da keyifli değil yaşananlar belki tam olarak talep ettiğiniz de değil ama değiştirebileceklerinizi değiştirmek, değiştiremeyeceklerinizi de kabullenmek gerek anlıyorsunuz. Külli irade ile cüzi irade arasındaki farkı anlayıp kadere şükrediyorsunuz. Bilinmezliği yorsa da sizi “ya sonumu bilseydim bu süreci nasıl yaşardım” diyorsunuz… Şükretmenin gücü çıkıyor ortaya sonra herkese ‘’Hey sen! Şükredecek ne kadar çok sebebin var !… Şükredecek ne kadar çok sebebin var bunca şey varken şikayet etmek hiç yakışmıyor” diyorsunuz… Tefekkürle başlayan yolculuk dua ve muhabbetle devam ediyor. Yolunuzun doğruluğuna olan inancınız, yolculuğunuza olan şevk ve gayretiniz en önemlisi de yol arkadaşınızın varlığı ve yanınızdaki duruşu ile dem buluyor…

Ve siz bu demlerde derin derin solurken havayı, verdiğiniz her nefeste dertten, kederden, kapristen, nefretten, kinden ve öfkeden uzaklaşıyor her nefeste ruhunuzu kirden arındırıyor, hafifletiyorsunuz. Değişime eyvallah derken gelişiyor sonra bir de bakıyorsunuz ki ruhunuzun hafifliği bedeninize sirayet etmiş bedeninizi hafifletiyorsunuz. Tartıda gördüğünüz rakamlar da değişiyor, mezuradaki cm’lerde… Zaman geçiyor, siz değişiyor daha keyifli bir hatun oluveriyorsunuz. Ne yapmam gerek, nasıl yapmam gerek diye düşünmeden dışardan yönlendirme ve destekle (KB yani yol arkadaşınızla) içinizdeki o muazzam enerjiyi açığa çıkarıyorsunuz. Sizi görenler “zayıflamışsın” demiyor “gözlerinde farklı bir ışık var eskisi gibi değilsin, ne yaptın?” diyorlar bu süreci yaşayıp da ne yaptın sorusuna cevabı olan varsa buyursun ben onlara sadece Athena grubunun söylediği parçayı sunabilirim “Sen de yap”…

Bana zarar veren her şeyden vazgeçip yeni ama keyifli olanı ortaya çıkarmak güzel ve huzurlu olana sahip çıkmak…

Ayna çalışmasıyla devam edip Evrensel Enerjiyi ne kadar kullanıyoruz sorularına cevap ararken fark ettiğiniz şey farklı başlıklarda kendinizi bulmanız aslında…

“Sebepler sahtedir. Allah size bir yol açarsa kimse kapatamaz!”  yeter ki siz kendinizi GELİŞİME DEĞİŞİME kapatmayın… 

“Ben yapamam!” ile başlayan
“Yapabilir miyim?” ile devam eden
“Nasıl yapacağım?” serzenişlerine…
“Neden olmasın?” gayretiyle
“Denemeliyim…” diyerek bir uyanışa geçmek…
“Başarmalıyım!” kelamına hedef belirleyip odaklandıktan sonra yerini “Başarırım” inançla, azimle, emek vererek ve sonunda BAŞARDIMMM   =)  diyerek…

Umutla, muhabbetle, sevgiyle, yolda olduktan sonra yol size hizmet eder yoldakilerle birlikte. Yeter ki inanın!
Bir yere varmak için önce kendimize uğramamız gerek çünkü ne kadar dolaşırsak dolaşalım tüm yollar içimizden geçiyor… =)

H.E.

ALINTI: Okumuş olduğunuz ALGI DEĞİŞİM yazısı HK Performans Online Zayıflama Sistemi üyesi tarafından yazılmış olup, http://www.hk.com.tr adresinden ALINTIDIR. Daha fazla değerlendirme yazısı ya da zayıflama hikayesi okumak istiyorsanız HK PERFORMANS resmi sitesini ziyaret edebilirsiniz.

AÇIKLAMA:

Sağlıklı ve kalıcı olarak zayıflamak için en etkili yolları ve yöntemleri bilen HK Performans zayıflama kampı programıyla ruhunuzdaki kodlanmış düşüncelerden arınacak, bedeninizdeki tonlarca ağırlıklardan kurtulacaksınız.

Dünyada bir  benzeri daha bulunmayan TAKİP-KONTROL, MORAL-MOTİVASYON sistemiyle anlık olarak destek hizmeti alacağınız, hayatın farklı renklerini yaşarken belirlediğiniz hedef doğrultusunda mutlak başarıya ulaşacağınız bir zayıflama kampı ile diğer zayıflama kampları kıyaslanamayacağını deneyimledikten sonra siz de göreceksiniz.

HK Performans zayıflama kampı ile zayıflayan üyelerimizin de ifade ettiği gibi, HK farkı ”ANLATILMAZ YAŞANIR!” (Gerçeği  zayıflama başarı hikayelerini takip ederek kendiniz de göreceksiniz)  Siz de, obezitenin kesin çözümlerini ve sonuçlarını bilen HK Performans ile geleceğinizi değiştirmek istiyorsanız, bu kapıdan içeri girmeye çalışın. Kaybettiğiniz heyecanı tekrardan yaşayın!

İdeal Kiloda Özgürce Yaşamak Herkesin Hakkıdır!

 

HK Performans’ta 34,3 Kilo Verme – Zayıflama Başarı Hikayesi!

YENİDEN DOĞUŞUM
2015 Şubat ayı… Ailemde ki herkeste ciddi bir zayıflama çabasına girmişti. Bende de 120 kiloya doğru hızlı bir gidiş söz konusuydu.

Ben 1978 doğumlu 3 çocuk annesi bir bayanım ve 120 kiloya merdiven dayamış durumdayım.  En son 2014’ün ilk aylarında güzellik salonuna gittim hem ilaç hem pasif jimnastikle kilo vermeye çalıştım ve de 5 kilo verdim ama kan değerim düştü. Kan tedavisi ile de 7 kilo aldım.  Daha önceleri de diyetisyenlerle zorla 5 kilo verirdim ve aşırı kansızlıktan hastanelik olduğum zaman, tedavi ile verdiğim o 5 kiloyu 20 gün gibi bir sürede geri alırdım.

Yani Hayatım bu kısır döngüde devam edip gidiyordu. 100 kiloyla başladığım diyetisyenden sonraki kan tedavimde 105 kilo oluveririm.  Şu an 118.8 hayatımın zirve kilosu.  Ama kendime olan nefretim… Kendimi aşağılamam ve de kendime olan güvensizliğinde, umutsuzluğun da en zirvesini yaşıyorum tabi ki… Aynalara bakmıyorum. Neredeyse önünden geçmiyorum…

Kız kardeşlerimde ciddi bir zayıflama var. Biri ameliyatla zayıfladı biri de kendi çabasıyla.  Bende kendim çabalarsam hastanelik oluyorum. Tek çarem ameliyat ama ondan da müthiş korkuyorum zaten iğneden bile korkan biriyim. Ameliyat beni aşırı ürkütüyor.

Herkesin derdine koşan, sürekli dert dinleyen, başkalarının problemlerini kendi sırtıma alan, aldıkça yiyen, yedikçe şişen biriyim… Mutlu olduğumu düşünürdüm hep. Yani “pozitif biriyim” derdim. Ama ilk fotoğraflarıma baktığımda hiçte mutlu olmadığı mı sadece öyle göstermek için çabaladığımı gördüm.  Kendimden bile kaçan biri olduğumu görmemek mümkün değil ya da mutluluğun ne demek olduğunu bilmiyordum.

Deli gibi arıyorum, ne yapabilirim (?) bu kiloyla nasıl baş edebilirim.  Mücadele azmimi tamamen kaybetmişken,  artık benden hiçbir şey olmaz derken… Bu kiloyla baş edebilir miydim?

Yakınımda açılan bir hastaneye diyetisyen gelmiş dediler.  Gittim tanışmak için.  Dedim ki “ben kiloyla ilgili mücadele duygumu bile kaybettim”  Bana acıyarak baktı ve de “siz kendinizi hazır hissedince gelin mutlaka, sizin için bir listemiz mevcuttur” dedi. Beynimden aşağıya kaynar sular döküldü sanki.  O listelerden bende bir dosya dolusu vardı ki. İşe yarasaydı senin yanında olur muydum?  Tüm ümitlerimi ve inancımı yitirmiş bir halde çıktım oradan da. 

2014’ün son aylarında 115 kilodayken evimin yakınına bayanlara özel bir spor salonun açıldı, oraya yazıldım.  Hayatımda ilk defa aktif spor yapıyorum ama tabi ki yapamıyorum.  Nasıl yapabilirim ki? Habire yiyorum… Yedikçe yedikçe büyüyorum. Ve de hareket yapmam mümkün değil.  Parayı ödedim. Spor hocasını çoook sevdim. Sırf spor hocasını sevdiğim için haftada 1 kez gitsem birini mutlaka ekiyorum, sürekli bahane buluyorum.  Sonuçta 3 çocuk sahibiyim ve evin bütün sorumluluğuda benim üzerim de. Eşimin hatta ailenin bile koşturanı benim. Bahane çok yani ne işim biter ne gideceğim yerler. Kendime ayıracak vaktim yok ve ben çocuklarıma olan ilgimden çalıpta sürekli gidemem ki. Zaten gitsemde en arkada duruyorum ve hareketlerin yarısını bile yapmıyorum.  En arkaya biri geçtiyse onu ordan kaldırıyorum. Orası benim yerim diye. Çünkü kocaman vücudumla en önde spor yapamam…Hem zaten yapma isteğimde yok, nefret ediyorum spordan.  Neden mi gidiyorum?  Toplumsal baskı diyelim.  Arkadaşlar yazıldı ve benide zorladılar. Birde spor salonunda o zayıf bayanların mücadelesini görünce daha hırslı yemeye başladım. Ve 2015’e bu duygular kızgınlıklar nefretlerle girdim.

Arkadaşlar giyim zevkime takık.  Sürekli “sana tarz yapalım” diyorlar. Nasıl tarz, hangi vücutla?  Hangi cesaretle? Kıyafet bulamıyorum ki…  Kocaman geniş ne varsa alıyorum. Ne denk gelirse. Tabi böyle diyemiyorum.  Nasıl derim? Kendimden sakladığım gerçekleri baskasına. Ruhum kıpır kıpır. Ama giyimim annemden yaşlı. Çünkü yok, bedenime göre kıyafet bulmam mümkün değil. Herkes zevksiz olduğum için giyinmiyorum zannediyor. Çok zevkliyim.  Ama 36 yaşında 60 yaşında gibi giyinmek zorunda olan…

Yarıyıl tatilinde annem ve kız kardeşlerimi kahvaltıya çağırdım, bir komşumla birlikte. O da diyette poğaça yapmak için çağırmıştım ve bizimle kahvaltıya kaldı.  Tabiki kahvaltıda tek muhabbet diyetler, zayıflama, nasıl kilo verilir?… Ailenin en konuşan ve en neşeli kızı ben, o gün sanki hastayım.  O kadar kötü hissediyorum ki anlatamam bu duygularımı … Bir an önce herkes evine gitse de ben de kendimle başbaşa kalsam ve de onların yanında utanıp yiyemediğim her şeyi de silip süpürsem tabiki.   Sofrada komşum bir akrabasının internet üzerinden bir sistemle zayıfladığını söyledi ve ben buna kulak misafiri oldum. Bunlar karşılıklı konuşuyor, ben yemek yiyorum.  Ağlamak, çığlık atmak istiyorum ama yapamıyorum.

Bu duygularla akşama kadar oturduk.  Akşama doğru herkes evine dağılınca ben komşumu çağırdım.  Kahvaltıda bahsettiğin şeyi bir anlat bakalım dedim. O da“internetten online bir sistemle zayıfladı ama 3 yıl oldu kiloları geri almadı” dedi vefotoğraflarını gösterdi bana.  Ben bu bayanla tanışmak istediğimi söyledim.  Kendisini hala hiç görmedim. Hiç buluşamadım. Ama bu kahvaltıdan 2 gün sonra telefonla tanıştım. Bana Online Zayıflama Sistemini anlattı biraz “VÜCUDUN ŞİFRESİ” dedi. “Siteye girin bakın” dedi. Ben baktım inceledim. Dehşete kapıldım ama tabiki asla güvenmiyorum.  Ortalıkta bir yığın şarlatan ve sömürgeci varken böyle birşey mümkün olur mu diye ve bu bayanı bir daha aradım.  Ya dedim para tuzağıysa? “Değil” dedi.  Ya dedim zararlı bişey olursa? Sen ara konuş dedi.

Ve ben istem dışı numaraları çevirip HK Performans’ı aradım. (:

2015 Şubat ayı… Ve telefonun ucunda sıcacık “merhaba” var.  İlk dakika da GÜVEN veren müthiş bir sıcaklık.  Çok hızlıca kendimi ifade etmeye çalıştım.  Ben kilo veremiyorum, aşırı kansızım, insilün direncim çok yüksek, her şey sonuçsuz kaldı diye anlatırken, çok hızlı kilo veremeyeceğimi anlasınlar diye de çok net şeyler söyledim ve hepsi olgunlukla karşılanarak “Doğru kapıdasınız, biz size yardımcı oluruz her şey çok güzel olacak” gibi bugün itibarıyla hatırlayamadığım ama o gün benim gönlümü fetheden sıcacıcık kelimeler çıktı ve beni müthiş heyecanlandırdı.  Bilgi aldım. Ama asla güvenmiyorum fakat güvenmekte zorundayım. “herkesten gizli yapacağıma”dedim, “olsun” dedi “zaten genel olarak ilk gelenler böyle geliyor normal” dedi.  Belki başka şeyler de konuşmuşuzdur.  Ama o an ki güvensizlik karamsarlık boşlukla hatırlamıyorum bile.

Benden mail adresi istedi.  Evrakları yolluyayım inceleyin konuşalım dedi.  Bana kan tahlilleri ve gerekli evraklarla ilgili bir dosya yolladı.  Ben çok çaresizim eşimden saklama herkesten annemlerden saklama konusunda çok kararlı ama aynı ölçüde de çaresiz.

Evin içinde hiçbir yere sığmıyorum.  Ne yerdeyim ne gökte. Bana bir şey olursa diye çocuklarıma da söyledim. Onlarda kuşkulu ama destekçi davrandı.  Tabi onlara bana bir şey olursa demedim sadece internet işleri mi hallediverin diye söylüyorum dedim.  Ama alt kat komşuma bana bir şey olursa diye söyledim sitenin adını ve gideceğim yolu. O kadar da güvenmiyorum yani.

Hem bir şey olursa gibi korkularım hem de ya fotoğraf zorunlu derlerse ve yayınlamak isterlerse,  Ya erkek çıkarsa karşımdaki, ya kandırılırsam.  Parayı yatırırsam ve bi daha ulaşamazsam…  Eşim duyar ve çok tepki verirse… Kilo veremezsem bi miktar daha kaybetmiş olursam… Hep kendini düşün, dışarıyı boşver derlerse (?) Daha neler neler neler…  İşte o kadar karışık duygularla ve korkularla online zayıflama sistemine gireceğim dedim ve HK Performans Halkla İlişkilerdeken bir banka hesap numarası yollandı.  Bankaya gittim eşim bankanın önünde arabamı görmüş, arıyor “nerdesin” diye.  “Arkadaştayım” dedim. Hemen bankadan çıktım şaşkınlıkla eşimin yengesi ama benim sırdaşım olan yengemin yanına gittim. Beni görünce telaşımdan dolayı bir şey OLDUĞUNU anladı ve “ne oldu” dedi.  Ben çaresizlik içinde ona online zayıflama sistemini, Kilobekçiliğini anlattım.  Eczanede hemen VÜCUDUN ŞİFRESİ sitesini açtık inceledik.  Ona da çok olumlu geldi.  “Ne kaybedersin” dedi.  Sadece para ama kazanırsan çok şey değişir ve o gün o an orada parayı bankaya yatırdım ve HK Performans’a parayı yatırdım diye telefon açtım…

23 Şubat saat 17.55’te HK Performans’ta açılan sayfama ilk “merhaba” geldi. Ben o kadar çok heyecanlıyım ki anlatamam. “Size anketler yolladık önümüzdeki günlerde bunları doldurun” dedi. Ben o gece bütün yollanılanları doldurdum bitirdim sabah mesaj attım “anketler bitti” diye.  Ve gelen cevap çok sıcacık “3 mart Salı günü saat 10:00’da Kilobekçinizden gelen ilk merhabayı duyabilmek için sistemde olun.  Çok güzel bir başlangıç yaptınız ve herşey çok daha güzel olacak” dedi

1 hafta vardı daha.  Kocaman 1 hafta.  Neyin içine girdiğimi bilmiyorum. Yiyemeyeceğim artık diye ve tabiki stresten de daha çok yedim o hafta. Online Kilobekçiliği Sistemine yazıldığımı herkesten saklamanın verdiği baskılar, belirsizlik, her şey.

Ve 3 mart Salı sabah 10 ben sistemde ve benim için belki o zaman çok anlamı olmayan yani kilomdan konuşan, diğerleri gibi olacak fakat zaman geçtikçe anladığım; benim hayatımı değiştiren o sıcacık içten güven veren, ayaklarımın yerden kesilmesine sebep olan, bana beni tanıtan, kendimi sevmemi sağlayan canım Kilobekçimin ilk merhabası geldi.

Kilobekçisi ne demek? Benim kilomu beklicek yani kilomu takip edecek, sürekli bana “şunu ye, bunu yeme” dicek.  Yani benim online zayıflama sisteminden anladığım; sürekli sistem açık kalcak ve ağzıma atacağımı soracağım, onun kalorisi yüksek onun az diyecek ve gün içinde beni sadece yemek konusunda yönlendirecek…  Başka ne olabilir ki?  Kilobekçisi adı üstünde ve ben niye burdayım sadece kilo vermek için.  Çünkü tek derdimin bu oduğunu düşünüyorum.

İlk günler de ne konuştuğumuzu bilmiyorum çünkü o günleri kaydetmeyi de bilmiyordum. Heyecandanda ne konuştuysam hatırlamıyorum. Yanlız hatırladığım ilk gün saat 13:00’den sonra “hadi bakalım, yürüyüşe” dedi.  Ben dedim ki mümkün değil çıkamam.  Zaten misafirim gelcek.  Hazırlıklar yeni bitti.  Hem ben çok yoğun biriyim. Öyle yürüyüşe de vakit ayıramam ki gibi 1000 tane bahane. İçimden de aklı sıra beni varolan çizgilerimden dışarı çıkarcak, yemezler diyede kendimi motive ediyorum. (Kilobekçimmm, bunları duymanda varmış.) Şartlanmış olarak geldim Kilobekçiliği sisteme sonuçta 2 aydır spor yapıyordum ve 2 kilo almıştım hem ben zaten çok hareketli biriyim (yani o güne kadar öyle olduğunu sanıyorum) durduğum yerde durmayan her yere yetişen… Zaten “ben bu harekete kiloluysam demek hareket de kilo verdirmez” derdim.

Ertesi gün bi arkadaşa gittim. Müthiş bir ikram tabağı geldi.  Ve ilk sınavım.  Hemen sordum “ben yemeyecek miyim?”  “Açmısın?” dedi Kilobekçim “evet, tabi” dedim karnım gurulduyor.  Hadi dedi nefes çalışması yap. “Oda değiştir önce” dedi. Yan odaya geçtim ama elim ayağım titriyor, gözlerimden yaşlar süzülüyor o kadar diyeyim… İçimden nasıl da kızıyorum nasıl nefesle karın mı doyar, neler oluyor, ben nasıl yaparım gibi beynimin içinde kıyametler kopuyor. Sonuçta dayatmayla yapılan şeyleri sevmiyorum bu sebeple de diyetisyenlerin şok diyet ve özel kürlerini hep sinir harbi yaşayarak bırakırdım. Ama bu dayatmıyor  “hala açsan ye” diyor.  Kendimi yokluyorum aç değilim. Ama alışkanlık yemek isteği var. O gün benim için dehşet bir gündü. Kendimi en kötü hissettiğim günlerden bir tanesi diyebilirim.  1 tabak ikram için ağladığım gün nedir ya?  Ama o gün ilk defa nefesin ne kadar önemli OLDUĞUNU ve gerekirse nefesle karın da doyduğunu öğrenmiş oldum.

Aslında belki de BİR NEFES ALDIM HAYATIM DEĞİŞTİ!

-YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ-

Alıntı: Okumuş olduğunuz KALICI ZAYIFLAMA başarı hikayesi HK Performans Online Zayıflama Sistem üyesi tarafından yazılmış ve  www.hk.com.tr adresinden alıntıdır. Yazının devamını okumak için HK Performans resmi sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Açıklama: Online Zayıflama Sisteminde KALICI ZAYIFLAMA başarısı gösteren N.S’ye süreci boyunca göstermiş olduğu başarısı, azmi ve TAM TESLİMİYET – GÜVEN DUYGUSU için çok teşekkür ediyoruz.

Bugüne kadar bize inanan, güvenen ve tam teslimiyet gösteren hiçbir üyemiz pişman olmadı. Siz de kalıcı zayıflamak istiyorsanız daha ne bekliyorsunuz?

HK Performans sizleri sizden daha çok düşünerek ve geliştirdiği Online Zayıflama Sistemi ve ZAYIFLAMA KAMPLARIYLA tarihe birçok zayıflama başarısıyla imza atmıştır. Unutmamanız gereken bir şey var! Biz zayıflama işi yapmıyoruz. Sizlerin kilo psikolojisini derinden değinerek ruhunuzdaki tonlarca ağırlıktan arınmanızı sağlıyoruz.

Sağlıklı ve kalıcı şekilde hayalini kurduğunuz bedene kavuşmanızın alternatifsiz tek adresi HK PERFORMANS!

45,3 KİLO ZAYIFLAMA BAŞARISI ve HK PERFORMANS FARKI!

1.       Lütfen yemek çeşitliliğindeki değişimi program öncesi ve bugün geldiğimiz noktada karşılaştırarak değerlendiriniz.

Program öncesi yemek çeşitliliği diye bir kavram yoktu bende, “nasılsa battı balık yan gider ” misali önüme geleni canımın istediği her şeyi tüketiyordum. Sonrası ise neden yedin diye pişmanlıkla kendimi suçluluk duygularıyla baş başa bırakıyordum:(

Şimdi öğrendim ki kendime verdiğim en büyük zararlardan biriside bu tür negatif düşüncelerle ve şartlandırmalarla yapıyormuşum ve her yemek sonrası bir daha, daha az tüketim yapacağım diye kendimi koşullandırıyordum ama nedense bir dahaki öğünlerde bunu hiç gerçekleştiremiyordum.Yanlışlar içinde yanlışlıklarla tek başıma boğuşuyormuşum.

Bu gün geldiğim nokta ise yemek çeşitliliğinde daha seçiciyim, önüme geleni yemiyorum, yediklerimin veya tüketimdeki tercihlerim bana aynı benim bedenime sunduğum saygı gibi bana geri döneceğinin farkındayım, hani derler ya “ektiğini biçersin” şu an bu şekilde algılıyorum bedene de neyi ekersek onu biçeriz.

2.       Lütfen tüketimde değişen miktar algınızı program öncesi ve sonrası şeklinde değerlendiriniz.

Program öncesi bende tüketimde miktar kavramı yoktu. Tıka basa yemek içmek tüketmek vardı. Canım ne istiyorsa tüketiyordum sonra ise kendi kendime iç hesaplaşma başlıyordu ama bu hesaplaşma hiç bitmiyordu. Bitmediği içinde sürekli kendimde açlık hissediyordum.

Program içinde ve sonrası ise gerçek doyumun yiyeceklerde olmadığını yaşadım. Gerçek lezzetlerin,  gerçek tatların yiyeceklerde olmadığını fark ettim ve her şeyden kısıtlama olmadan DOYUMLUK değil tadımlık tüketmem gerektiğini anladım yani ZEHİR MİKTARDAYDI bunu algıladım.

3.       Sıcak ve soğuk içeceklerdeki şekere bakış açısı ve miktar algısını program öncesi ve bugün şeklinde değerlendiriniz.

Sıcak ve soğuk içeceklerde şekere çok fazla önem vermezdim yani olsa da olmasa da önemli değildi. Güya kendimce orda şekere karşı korumaya aldığımı düşünüp kendi kendime teselli verirdim tabi ki asıl olan gerçekle hiç alakası yokmuş bunu fark ettim. Tatlıyı severim ama düşkünlüğüm yoktur. Bazı durumlar dışında kastım program öncesi o an elime ne gelirse her türlü tatlıyı miktar kavramı olmadan tüketebiliyordum doyuncaya kadar gerçi hiç doymazdım da 😦

Program içinde ve sonrasında 3 kelimenin önemini anladım:

ZEHİR, MİKTAR, TADIMLIK… Bu kelimeleri takip ettiğim sürece bu konuda sıkıntı yaşamayacağımı düşünüyorum.

4.       Normal zamanlarda tatlı yeme isteğinizi program öncesi ve şimdi şeklinde değerlendiriniz.

Normal zamanlarda tatlı yeme isteğimin zamanı saati vakti yoktu. Gece-gündüz canım ne zaman isterse kalkıp tüketirdim ki evde dolapta her zaman tatlı türü yiyeceklerden bulunurdu. Evet düşkünlüğüm yoktu ama dolapta var ya hadi ağzım tatlansın diye bir tane yerdim “aaa  güzelmiş bir tane daha  yiyeyim” derken   nerdeyse 1 haftada tüketmem gereken tatlıyı bir seferde  tüketebilirdim.

Şimdi böyle değil,  tatlı dolabımda bulundurmuyorum.  Olsa da beni çekmiyor tatlı çünkü ben daha güzel doyumlar ve tatlıların tadını aldım 🙂 Şimdi tüketsem de keyiflik için tüketiyorum.

5.       Stresli, sıkıntılı, negatif duygu ve düşünceli olduğunuz zamanlardaki tatlı yeme isteğinizi program öncesi ve şimdi olacak şekilde yazınız.

Program öncesi,  böyle durumlarda sadece tatlıya değil her türlü zararlı yiyeceklere karşı yemek isteğim artardı her şeyden canımın istediği ya da elimin altında bulunan her şeyden tüketirdim.

Online Sistemi olan KİLOBEKÇİLİĞİ PROGRAM sonrası, böyle durumlarda nefes egzersizlerimle ve kendime zaman ayırabilmenin keyfini tadını çıkarmayla düşüncelerimi yoğunlaştırdığım için tatlı yemek, tüketmek isteğim çok fazla olmuyor olsa da kısıtlama yoktu biliyorum doyuma ulaşmak için tadımlık tüketim vardı.

6.       Açlık kavramı, duygusal ve ruhsal açlığın tanımı ve bu anlamda yaşadığınız duygular ve tercihleri program öncesi ile kıyaslayınız?

Açlık kavramı,  program öncesi ben hep açtım ne kadar yesem doyuramıyordum kendimi, midem dolu ama ruhum açtı bunu da yiyeceklerle doyurmaya çalışıyordum tabi ki yine yanlışlıklar içinde boğularak:(

Ruhsal açlığın tanımı ise bana göre asıl doyum, özgürlük ve huzur birde bunlara doğru bilincinde ekleyebilirsek kendimize o zaman ruhsal açlığı hayatımızdan çıkarmış oluruz.

Şimdi ise, yapay açlıkların dışında açlık hissetmiyorum. Çünkü ruhumu doyurmayı başarabiliyorum artık ve tüketimlerimde keyiflik ve tadımlık yapacağım bunda sonra.

7.       Lütfen egzersize bakış açınız, sürekliği ve günlük hareketlilik faaliyetlerimiz de program öncesi ve sonrası şeklinde ki düşüncelerinizi yazınız.

🙂 Egzersize bakış açım program öncesi sadece ve kilo vermek içindi. Evet, “sağlık için spor şart” der uzmanlarımız ama ben bunu anlayamıyor algılayamıyordum.

Şimdi ise, egzersize bakış açım nefes almak kadar önemli ve gerekli bir ihtiyaç benim için.

8.       Lütfen başarıya olan inancınız, zayıflamaya bakış açınız, ben başarabilirim-zayıflayabilirim düşünceniz ve bu konuda kendinize olan güveninizi program öncesi ve sonrası şeklinde yazınız.

Programa başlamadan önce benim bakış açım şuydu:

“Ben asla başaramam-zayıflayamam zayıflasam da istediğim kiloya ulaşamam”   diye düşünüyordum.

Hedef kiloma 60 yazmayı bile büyük bir korkuyla yazdım. Bu düşünceler içerisindeyken bile demek ki hep bir küçük umut varmış bende ki şu an buradayım.

Sisteme katılmadan önce zayıflama başarı hikayelerini okudukça kendime cesaret veriyordum “sen de yapabilirsin,  başarabilirsin” diye ama bu umutla bile korku vardı hep bende çünkü senelerdir başaramıyordum ya ne yapsam olmuyordu ya sanrım onun verdiği korku ve düşüncelerdi bunlar ama ne olursa olsun denemeye değer dediğim ve o cesaretimi toparlayıp HK PERFORMANS AİLENİZİN küçük bir üyesi olduğum için çok şanslıyım.

Program sonrası düşüncelerim ise tam tersi;

Şimdiye kadar kendime eziyet ettiğime onca harcanan maddiyatlar ve en önemlisi de asıl içimdeki BEN ile tanışamadığıma, hayatta imkansız diye hiçbir şeyin olmadığına bunları anlamak kavramak biraz zaman alsa da en sonunda BAŞARMAK ve HEDEFE ulaşmak insanı her zaman bir sonraki BAŞARILARA adım attırabiliyormuş.

9.       Lütfen zayıflama konusunda Kilobekçiliği programı hakkındaki düşüncelerinizi ve programa olan güveninizi program öncesi ve sonrası şeklinde yazınız.

Sisteme katılmadan önce sistemi sürekli takip ettim, takip ettiğim süreçte sisteme merakım fazlalaştı ve içimde bir ışık uyandı işte bu dedim kendimce doğru olan bu dedim. Çünkü sisteme henüz daha girmemişken sitedeki paylaşımlar, zayıflama hikayeleri, başaranlar okudukça sistemi daha çok BENİMSEMİŞTİM.

Evet, acabalarım, korkularım  “bende yapabilir miyim?” diye sorgulamalar hep vardı ama önemli olan bu korkuları yenip daha da üzerine gitmekti, gidebilmeyi başarmaktı…

Bana göre ve bu aşamaları yaşamadan da anlayamaz çözemezdim. Bunun için her ne olursa olsun denemeye değer diye düşündüm. Daha önce kullandığım zayıflama kapsülleri, bitki çayları gibi yalan olursa bir kez daha umudumu kaybedip kabuğuma çekilip umutla başka bahara kaldı diye bekleyecektim. İyi ki de öyle yapmamışım iyi ki kendimde o cesareti toparlayıp  bu güzel CANDAN SICAK ve SAMİMİ HK Performans AİLESİNİN  küçük bir üyesiyim.:)

Neydi nasıl bir olaydı kilobekçiliği:

Kilobekçiliği bütün mucizelerin bir araya toplanması demek bana göre… Kilobekçiliği, her sorunun cevap bulabileceği  çarelerin asla tükenmediği bir ortam…

Kilobekçiliği imkansızların yaşanmadığı, ilklerin yaşandığı ve her geçen gün kendinden ÖZÜNDEN bir şeyler öğrendiğin, özüne ve kendine doğru olan her şeyi katabildiğin bir sistem bana göre.

Kilobekçiliği  GELİŞEREK DEĞİŞİM ve FARKINDALIKLARLA  dolu bir  sistem bana  göre ACABALAR, KEŞKELERE hiç yer verilmemiş  ve her düştüğünde  kolundan tutup  kaldırmayı başarabilen koskocaman bir  AİLENİN  en önemli  bir ferdi bana  göre   🙂

10.   Giyim tarzınız ve giysilerinize bakış açınızı, program öncesi ve sonrası giyim algınız ve düşünceleriniz nasıl?

Giyim tarzım program öncesi 🙂

Geniş salaş giysiler genelde fiyatı çok önemli değil yeter ki beni zayıf göstersin, fazlalıklarımı belli etmesin ama bir o kadar da spor ve şık giyim olsun, hım birde koyu renkleri tercih ederdim. (Niye? Daha zayıf gösteriyor diye) kendimi kandırıp onunla mutlu olmaya çalışıyordum işte çünkü seçenek fazla yoktu 😦

Program sonrası tercihlerim ise:)

Aynanın karşına geçip kendime yakıştığını gördüğüm hissettiğim ve beğendiğim her kıyafeti tercih ediyorum ve artık istediğim her tarzdan kıyafet seçimlerinde seçenekler çoğaldı:)

Geriye ne kalıyor? Bu mutluluğun doyumun keyfini sürmekten başka 🙂

D.Y.

ALINTI: Okumuş olduğunuz PSİKOLOJİK ZAYIFLAMA üzerine ALGI DEĞİŞİM DEĞERLENDİRMESİ http://www.hk.com.tr adresinden ALINTIDIR! Yazının devamını ve daha fazla zayıflama başarı yazısı okumak için lütfen siteyi ziyaret ediniz.

 

3 Ayda 30 Kilo ZAYIFLAMA KAMPI BAŞARISI

Halil Kargulu: Bugün aramızda Ezgi var. Ezgi tam tamına 3 ay oldu. 3 aydır birlikteyiz 88 kilo başladığı yolculuğuna çoktan olduğu 58’e ve 58’de sindirilmiş bir şekilde 57,5 kilo ile gönderiyoruz. Görüntüde 30, sadece 30’da yetmez ki kas yağ oranı, vücut analiz cihazlarına göre tamamını yağdan verdiğini, kas oranının arttığını, daha atletik daha fit daha sık bir bedene sahip olduğunu zaten gözlerimizde görüyor, makine ne derse desin (:

Ezgi nasıl başardın bunu?

Ezgi: Okul bitti hocam, direkt zaten okul bittikten 5 gün sonra geldim kampa. Karar verdim. İnternet aracılıyla. Hem hızlı bir şekilde geldim, şanslıydım o bakımdan. Hep 3 cümle diyorsunuz biri bence TESLİMİYET. Geldim.  Tabi ki bazen yemek yediğimizde, yemediğim zamanlar oluyordu onu da siz diyordunuz “yememe keyfini” yaşıyordum. Geri kalan her şeyde TAM TESLİMİYET de oluyordum.

Besin dışı enerji kaynağı diyordunuz. Bence bunlarda çok önemli. Yemeğe sadece odaklanmamak, diğer sosyal aktiviteler, buradaki sohbetlerimiz, yaptığımız antrenmanları zevkli bir şekilde yapmak çok önemli.

Halil Kargulu:  Evet, keyif almak. Her ne yapıyorsan yap ama keyif al.

Ezgi: Siz diyorsunuz yürüyüşlerde. “Eğer o andan keyif almıyorsanız, çok sıkılıyorsanız; durun, bekleyin daha sonra yürümeye devam edin” diyordunuz. Bunlar çok etkiliydi.  Öyle çok zevki bir şekilde KAYBEDERKEN KAZANDIM (:

Halil Kargulu: Evet, kilolar 30 kilo giderken belki bundan sonra tüm hayatını bu kilolarda yaşayabileceğin bir bilinç kazandın diyebiliyor muyuz?

Ezgi: Evet, üçüncüsü de hocam onu diyecektim, YAŞAMAK.  Sadece kamptayım bu süreç içerisinde antrenmanlarımı yapacağım, yemek programlarımı ona göre yapacağım değil, bunu bir yaşam tarzı haline getirmek önemliydi. Buradan çıktıktan sonra da başaracağıma inanıyorum. Korkum yok o yüzden.

Halil Kargulu: Evet…

Ezgi: Okulu kapattım geldim, yarın okulum açılıyor hocam (: 3 aydır buradayım.

Halil Kargulu: Yani yaz tatilini HK Performans’ta geçirmiş oldun.

Ezgi: Eve gitmedim. Ailem beni görmeye geldi.

Halil Kargulu: Pişman mısın?

Ezgi: Hayır hayır

Halil Kargulu: Deniz, kumsal, tatil olsaydı (…)

Ezgi: Deniz de gittik yeri geldiğinde, havuzumuza da girdik hocam. O yüzden hiç pişman değilim.

Halil Kargulu: ‘Buradan daha iyi tatil merkezi düşünemezdim’ diyorsun. Üstüne 30 kilo verdin.

Ezgi: Evet ve Perşembe günleri Erdem Hocamız sayesinde özellikle çok farklı etkinlikler yaptık. Rafting… Benim babam Rizeli hani hep görüyordum Rize de rafting olduğunu hiç denemiştim burada 2 kere raftinge gittik. Yamaç paraşütü yaptık. Daldık. Yani ilkleri burada yaşadım. Çok mutluyum o yüzden. 5 yıldızlı bir tatil köyüne ya da otele gitsem bu kadar eğlenemezdim. Aynı zamanda bu kadar eğlenirken de 30 kilo vermek de büyük bir başarı hocam. Çok güzel.

Halil Kargulu: Tabi ki kilolar biliyorsun kilolar sadece tüketimle oluşmuyor. Sonuçta pek çok duygu ve düşüncelerimizin ruhsal ağırlığımıza yansımasıyla bu kilolar geliyor. Senin geçmişinde tabi ki çok farklı süreçler var. Evden çıkamam durumların var. Kilolu olduğun için bakkala gitmem durumların var.

Ezgi: Evet, utanma, insanlardan kaçma. Yani burada hem kilolarım gitti ama ruhsal olarak da çok hafifledim. Şimdi şey diyorlar bana okul başlayacak…

Halil Kargulu: Yeditepe de okuyorsun?

Ezgi: Evet, Yeditepe okuyorum. Yeditepe de 60 kilo olmak intihar sebebidir  (:

Halil Kargulu: Bazıları için olabiliyordu maalesef (:

Ezgi: Bana şey dediler; “direkt buradan çıkıyorsun okul açılacak tempo” ama BURADA ENERJİ DEPOLADIM. Tam gaz okula da devam edeceğim.
Hep birlikte çok güzel şeyler yaşadık. Yani daha fazla kalabilseydim keşke. Üzülüyorum gerçekten. Ama hafta sonları olsun, boot camplar olsun yani katılacağım bu yüzden hep bir ayağım burada olacak.

Halil Kargulu: HK’dan kurtulmak zaten mümkün değil (:

Ezgi: Yok, HK ailesinden kurtulmak yok ((:

Halil Kargulu: İstanbul’da da yine günlük aktivitelerimizi yapabileceğimizi ortamımız var. İnşallah onlarla birlikte süreci 9 ay 10 güne taşıyacağız.
3 ayı kamp ortamında geçirdik ama böyle ruhumuzla, bedenimizle tam bir özgürlüğü yaşayabildiğimiz artık hiçbir şeyi düşünmeden; kalorisi, yağı, tuzu, şekeri var mı yok mu ki bu tür şeyler zaten insana daha fazla kilo aldıran şeyler. Sadece yaşamak!

Ezgi: Evet, kilo alma korkusu. Ben önceden 48 kiloydum o zaman da hep bir kilo korkum vardı. Bunu yesem şu kadar kalori, bunu yapsam olmaz… Halsiz kalıyordum. Artık o korku yok. Siz bana demiştiniz, “insan korkularını yaşar” öyle gerçekten. Korkum yok şu an.

Halil Kargulu: Artık yaşamayı düşünüyorum sadece yaşayacağım diyorsun.

Ezgi: Evet.

Halil Kargulu: Ben de senin boy kilo orantında TAM İDEAL KİLONDASIN. Sağlık değerleri bakımından, estetik bakımdan bundan daha fazlası zaten olmaz. Hem ölçü olarak, hem sıkılaşma olarak, hem göz tartısı olarak her şey mükemmel. Mükemmeli yansıtıyorsun!

Ezgi: Teşekkür ederim (:

Halil Kargulu: Yani HK’nın artık yeni bir yüzü daha oldu diyelim. Sen de HK’yı temsil eden ideal kilosuna gelmiş, ideal kilosunu uzun yıllar son nefese kadar yaşayabilecek bilinçle hareket eden bir ferdisin.

Ezgi: Ailenin bir üyesiyim.

Halil Kargulu: HK ailesinin bir üyesisin. Güzel duygularını düşüncelerini alıyoruz. Burada da çok şey yaşadık tabi ki. Yani inanılmaz renkli bir süreç yaşadık.

Ezgi: Ağladık, güldük, eğlendik, gezdik… Çok güzeldi hocam.

Halil Kargulu: Çok hızlı geçiyor burada hayat. 3 ay çok hızlı geçti. Nasıl geçiyor ben de anlayamıyorum ama…

Ezgi: Yani bilmiyorum çok güzeldi. Hep diyordum bu cümleyi “evinizin kızı” diyordum (: Çok farklıydı. Üzülüyorum tabi ki ama bir ayağım hep burada olacak.

Halil Kargulu: Evet, ama gelmek artık zayıflamak için değil.

Ezgi: Tatil modunda geleceğim.

Halil Kargulu: Yaşamak için, arada farklı renkleri hayatımıza katmak için. Değişik aktiviteleri, belki aktivite günümüzde katılmak için… Her zaman gelebilirsin. Burada kapın her zaman var bunu bil.
Ve tabi ki artık senin de tavsiye edebileceğin bir süreçteyiz. Kilolu insanlara ne tavsiye edersin?
Kilolu insanlar acaba ne aradığını biliyor mu? Ne aradığını bilmeyen insanlara ne söylemek istersin?
Kilolu olup da çözüm arayan insanlara… ?

Ezgi: Eğer HK’ya geleceklerse tam teslimiyetle gelmeleri gerekiyor. Kapıyı çalmaları değil, zorlamaları gerekiyorsa kapıyı kırmaları gerekiyor hocam (: bunu hep söylerdiniz.

Halil Kargulu: Bir kere kapıyı çalmak kapıdan girmek için yeterli değil…

Ezgi: Ben çok şanslı hissediyorum kendimi. Görüştük hemen geldim öyle bir imkanım oldu ama pes etmesinler hiçbir zaman. Bunları öneriyorum. Tam teslim olduktan sonra da…

Halil Kargulu: Yani kapıyı kuranlar kapının içini mutlaka düşünmüştür diyorsun. Kapının içinde ne var ne yok düşünmenin anlamı yok diyorsun.

Ezgi: Tamamen güvensinler, bu kapıdan içeri girdikten sonra.

Halil Kargulu:  Evet, 30 kilo vermiş bir insan olarak. Şimdi ilk resimlerine bakıyorum özellikle paintball yaptığımız oynadığımız zamanlar. O kareler senin birinci, ikinci günün sanırım.

Ezgi: Evet  ((:

Halil Kargulu: Refikayla, Vesileyle yan yanasınız. Toplam üçünüzün kilosu 100 kilo oldu neredeyse (: Yan yana koyacağım şimdi 3 resmi, herkes şoka girecek diye düşünüyorum.

Ezgi: Evet, farklı bir insan (:

Halil Kargulu: Gerçekten çok var. Göz tartısından da çok fark var.
Ben teşekkür ediyorum sana. Gerçekten bu kadar teslimiyetinle birlikte buradaki her anı…

Ezgi: Ben de size teşekkür ediyorum. Sedef ablaya, Berat hocaya, Yusuf hocaya, Erdem hocaya, Yüksel abime, her herkese…  (:

Halil Kargulu: Burada üyeden çok hoca var zaten (:

Ezgi: Evet (: Herkese yani. Üyelerin hepsi 3 ayda çok fazla üye oldu. Çok iyi anlaştık hepsini tek tek sayamayacağım unuttuklarım varsa da özür dilerim ama hani herkes çok iyi ve çok özleyeceğim ama görüşeceğiz.

Halil Kargulu: Onu diyeceğim. 3 ayda pek çok insan; kısa dönemli, uzun dönemli gelenler gidenler oldu. Hem üye anlamında hem de süreç anlamında buradan mutsuz ayrılan hiç gördün mü? Ezgi: Yok…

Halil Kargulu: Dün, dün Sevim’i gönderdik Siirte. Ağlaya Ağlaya..

Ezgi: Hocam ben ağlamak istemiyorum.

Halil Kargulu: O da 30 kilo vermişti tam olarak. 2 ay da 30 kilo vermişti ama onun kilosu yüksekti. Yani Sevim’den önce kimi gönderdik? Nagehan’ı gönderdik. Nagehan da 15 kilo vermişti.

Ezgi: Nagehan oda arkadaşım (: Nagehan da yeditepede (:

Halil Kargulu: Birlikte okuyacağız burada arkadaşlığı kurdunuz.
Yani bu süre içinde hüzünlü bir şekilde ayrılan, dert edinen başarısız olan oldu mu hiç?

Ezgi: Olmadı hocam. Çok güzeller…

Halil Kargulu: Herkes gelmek için gidiyor.

Ezgi: ANLATILMAZ YAŞANIR HOCAM (:  Gelsinler yaşasınlar.

Halil Kargulu:  ANLATILMAZ YAŞANIR. HK Performans Eğitim ve Zayıflama kampı!

Not: Videonun devamında Ezgi’nin vücut analiz cihazlarıyla ruhen metebolik yaşı ve kas-yağ oranı hakkında detaylı bilgiler yer almaktadır.

Açıklama:

Uzman rehberlerin desteğiyle hem eğlenecek hem de hedef odaklı çalışmalarla ideal kilo bilincinden uzaklaşmadan hayalinize kavuşacaksınız.

HK Performans, dünya üzerindeki en etkili zayıflama yöntemlerini açıkça ortaya koyan, sağlıklı, kalıcı ve hızlı zayıflama alanında eşi benzeri olmayan bir eğitim ve danışmanlık merkezidir.

HK Performans, obezitenin nedenlerini ve zayıflamak için kesin çözümlerini çok iyi bilen, tecrübeli bir kurumdur.  ”İdeal kiloda özgürce yaşamak herkesin hakkıdır!” mantığıyla geliştirilen bütün uygulamaların önceliği İNSAN’dır.

Bizimle birlikte başaran üyelerimizin de söylediği gibi HK farkı ”ANLATILMAZ YAŞANIR”  HK,  sizlere sadece gerçeklerin konuşulduğu  bir zayıflama sistemi sunar. Kalıcı ve sağlıklı zayıflamak için neden HK Performans dediğimizi sisteme girdiğiniz ilk andan itibaren anlarsınız.  Siz de HK ayrıcalığını hissetmek, zayıflamak ve potansiyelinizde olan gerçek ” SİZİ” keşfetmek istiyorsanız daha fazla zaman harcamayın, bu kapıdan içeri girmeyi deneyin.

HK sizi çok yönlü destekler, geliştirir ve değiştirir!

 

2 Ayda 15 Kilo Zayıflama ve Yüksek Algı Değişimi Programı!

 

Halil Kargulu : Evet arkadaşlar bugün aramızda Adana’dan gelen Nagehan var. Tabi geldiği günü değil, gittiği günü konuşacağız. Nagehan 2 ayda 15 kilo zayıfladın. HK’da belki en başarısız rakamsal sonuç ama sana göre yani 10 gün odadan çıkaramadığımız Nagehan’a göre sanki mucize gibi… Ne diyorsun bu işe? – Aynı şeyi düşünüyorum. Ben diğer anlamlarda çok değiştim. Ruhsal olarak acayip değiştim. Halil Kargulu: 15 kilo da çok iyi bir rakam zaten. Sen 90’lı kilolardan 75 oldun.

– Aynen daha verecek çok kilom var.

Halil Kargulu : Hem aktif olacağız hem üniversitede sosyal bir yaşantı seni bekliyor. Çünkü burada artık seni odaya sokamıyoruz. Aşırı sosyalleştim. Demek ki içinde biriktirdiğin paylaşma ihtiyaçları mı varmış diyelim, ne diyelim? Bu süreci kısaca yorumlar mısın? HK Performansta 2 ay nasıl geçti? 2 ay uzun bir süre, insanlar sıkılır, gitmek isteyebilir. Sen hiç böyle düşüncelere kapıldın mı?

– İlk haftada oldu. Hiçbir şey yapmayan bir insan için spora birden alışmak zor oldu. Bir de ben içime kapanık biri olduğum için odadan çıkarma isteğiniz psikolojik baskı gibi geldi. Onların hepsi üst üste gelince ben herhalde burada yapamayacağım burada, gideyim diye çok düşündüm ama alıştıktan sonra, şuan mesela üniversiteye başlayacağım ama üniversiteye hiç gidesim yok. Burada 2 ay daha kalabilirim. Keşke zamanım olsa da kalsam diyorum 🙂

Halil Kargulu : Seneye yaz tatili dönemlerinde seni bekleyeceğiz diyelim.

– O zamana 55 olmuş olarak geleceğim zaten 🙂

Halil Kargulu : Tabi 55 kilo tatil modunda, biz tatil modunda da bekliyoruz. Peki herkese soruyorum ya burada önemli olan verdiğin kilolardan çok zihninde üç cümle kalabildiyse bizim için başarıdır. Var mı sende böyle üç cümle?

– Ben buraya gelirken tamam sporumu yaparım, spor aralarında da ben kendi kafama göre takılırım. Odama geçer film izlerim diyordum. Ben o planları yaparak buraya gelmiştim. Onun için odadan çıkmam gerektiğinde bana psikolojik baskı olarak geldi. Çünkü ben buraya sadece fiziksel olarak değişmeye geldim. Zihnimin değişeceğini düşünmüyordum ama kişilik olarak, sosyal olarak gerçekten çok değiştim. İyi ki de değişmişim, değişmeseydim çok kötü bir durumda olurdum.

Halil Kargulu : Bir adım sonrasını görebilen insanlar olarak senin yaşayabileceklerini biz biliyorduk. Sen de bugün daha iyi anlıyorsun. Demek ki bazen kişiyi kendi haline bırakmamak lazım. – Evet Halil Kargulu : Bunu başardık diyor musun? Yani HK Performans hem zayıflamak hem de bu tür sosyallikleri yaşatmak adına sence başarılı bir kurum mu?

– Evet, kesinlikle! Ben artık buradaki düşünce yapısına sahip olduğum için dışarı çıktığımda o 20 kiloyu verebilirim ama normalde olsa kendi başıma, başımda biri olmadan hayatta veremem diyordum ama şuan veririm biliyorum.

Halil Kargulu : Artık uyandım, yolu da öğrendim diyorsun. Miktar algısını, fiziksel ihtiyaçları, keyiflik yemeyi, keyifle spor yapabilmeyi öğrendin. Bunların hepsi bir kazanım. Peki bu 2 ay hiç sıkılmadan geçti ve biz de sizlerin sıkılmaması için çok çaba harcadık. Senin olduğun dönemde çok güzel aktiviteler oldu. Şöyle kısaca senin ilk kez yaptığın şeyleri de anlatır mısın? Zayıflama kampı burası ama macera kampı gibi algılanacak. Bu kadar çok aktiviteyle insan zaten sıkılacak zaman da bulamıyor. Neler yaptık burada?

– Valla benim ilk geldiğim hafta burada rafting vardı ama o zamanlar benim odadan çıkmadığım dönemler olduğu için gitmemiştim. Odadan çıkıp insanlarla bir arada olmamak için gitmemiştim. Çünkü hiç kimseyi tanımıyordum, geleli iki-üç gün olmuştu. Bu nedenle gitmemiştim ama daha geçen hafta tekrar rafting oldu ve sonunda katıldım, hayatımda ilk defa yaptım, gerçekten çok eğlendim. Onun dışında tüple dalış oldu. Çok istemiştim ama paraşüte katılamadım maalesef çünkü o sırada okul işleri için İstanbul’daydım. Öyle kaçırdığım ama gitmek istediğim birkaç aktivite vardı bir tek onları yapamadım. En basitinden bir bowlingi bile hayatımda ilk defa burada oynadım.

Halil Kargulu : Bugün seni İstanbul’a gönderiyoruz ama bugün normalde etkinlik günümüz. Neydi bugünkü etkinliğimiz?

– Evet ama bugün sırf onun için etkinliği yapıp öyle gideceğim. Kaçış oyunu 🙂 Halil Kargulu: İlk kez yapacağımız bir etkinlik, kaçış oyunu… Gideceğin günde bile etkinlikten mahrum kalmamak için gidiş saatlerini değiştirdin. Bu bile çok büyük bir değişim değil mi?

– Evet.

Halil Kargulu : Biz sana teşekkür ediyoruz. Evet ilk başlarda zordun hatta açıkçası göndermeyi de çok düşündüm çünkü biz gerçekten heyecanlı ve son hedefi yaşamak isteyen arkadaşlarla mücadele etmek istiyoruz. Senin o ilk haftadaki ruh halin bizi de rahatsız ediyordu çünkü heyecan yoksa burada olmanın bir anlamı yok. Kapıda burada olma ihtiyacı olan bir sürü insan var en azından o insanlara hizmet verelim diye düşündüğümüz için sana da birkaç kez uyarıda bulunmak zorunda kaldım.

– Sonradan herkes söyledi yüzüme 🙂 Şuan en yakın olduklarım bile ilk geldiğimde benden haz etmediklerini söylediler.

Halil Kargulu : Nasıl bir enerji verirsen o enerjiyi alırsın. Sen soğuk davranırsan onun yansımasını alırsın. Sen tekli odada kaldın ki normalde paylaşımlı odada yaşayabilecek bir kişiliğin yok ama değişimine katkıda bulunmak adına son 1 ayda senin paylaşımlı odada yaşamanı sağladık.

– Onun için diyorum iyi ki Nazar gelmiş ve benim o odadan çıkmam gerekmiş yani iyi ki geçmişim 🙂

Halil Kargulu : Teşekkür ediyoruz peki senin gibi böyle zayıflama kampı ama aynı zamanda tatil modunda hedefini yaşamak isteyenlere neler söylemek istersin?

– Kesinlikle burası gelebileceğiniz en doğru yer çünkü her açıdan değişiyorsunuz ama tabi gelirken de kendinizi buna hazırlamış olarak gelmeniz gerekiyor. Tabiki sorularınız ve endişeleriniz olacak ama yine de kendinizi hazırlamış olarak gelmeniz gerekiyor.

Halil Kargulu : Biz hazırlarız sen merak etme. Hazır olmasalar da yeter ki kapıdan içeri girebilecek küçücük bir heyecan olsun, gerisi bizim işimiz. Teşekkür ediyorum. 2 ayda 15 kilo, rakam olarak sana göre mükemmel bir sonuç ama HK’ya göre biraz daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. Kilobekçiliğiyle devam ediyoruz. Birkaç ay içerisinde mevcut kilolarını da vereceksin. İstanbul’da Boot Camp ve Booging çalışmalarıyla yine senin yanında olacağız. Onun için HK’dan ayrılmak yok, 9 ay 10 gün hep birlikteyiz. Sadece kamptan İstanbul’a uğurluyoruz. Yine değişik etkinliklerimizde seni görmek istiyoruz. Herkese çok selam söyle! Hoşçakal.

– Ben teşekkür ediyorum. Hoşçakalın 🙂

Açıklama : 

2 ayda sadece 15 kilo zayıflamak, HK Performans ortalamalarına göre EN KÖTÜ RAKAMSAL SONUÇ diyebiliriz ancak kişinin geçmişi, özellikleri, geldiği ve gittiği durum itibari ile HK’nın EN BAŞARILI sonuçlarından biri olduğunu söyleyebiliriz. %100 ALGI-ALIŞKANLIK, kişilik, sosyallik ve karakter değişimini gözlemlemek mümkündür. Rakamlar bazen aldatıcı olabilir… Ruhsal değişiminiz ve ihtiyaçlarınız çok daha belirleyici olacaktır. Sizler de kendinizde aradığınız bu değişimi bulmak için size doğru açılan bu kapıdan içeri girmeye çalışın. İdeal kiloda, ruhen ve bedenen zinde bir gelecek için alternatifsiz en doğru adres HK Performans’tır.

Doğru Kağıda Doğru Anahtarlasınız!

 NOT: OKUMUŞ OLDUĞUNUZ BAŞARI MAKALESİ VÜCUDUN ŞİFRESİ SİTESİNDEN ALINTIDIR.
Başarı hikayelerini devamını ve HK Performans’ın Zayıflama Sistemlerihakkında bilgi almak için linke tıklayınız: www.vucudunsifresi.com/tr-tr/iletisim.asp