SAĞLIKLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALICI ZAYIFLAMA

Bize geçici süre İŞKENCE çektirenler, kendilerini ‘Zayıflama Uzmanı’ olarak tanıtmaktadır.

Şans oyunlarından büyük ikramiye çıkmış gibi, değişik şartlanmalar ile, sözde bazı uzmanlardan aldığımız diyet listeleri sayesinde, bazen 5-10 kilo veya 15-20 kilo vermeyi veya kendi başımıza intikam alırcasına, bilinçsiz ve tek yönlü diyetler yapmayı, hatta inadına yememe psikolojisi ile verdiğimiz 8-10 kiloyu, hepimiz ZAYIFLAMA olarak algılamakta ve bunun böyle olduğuna inanmakta veya inandırılmaktayız.

Peki o zaman, büyük ikramiye yanlış bilete çıkmış, kusura bakmayın! Üstelik, faizi ile birlikte katlanarak geri aldığımız 15-20 kiloya ve daha fazlasını aldığımız sürece tam bir İŞKENCE diyebilir miyiz?

Verdiğimiz her kiloyu, %97 geri alacağımız, bilimsel veriler ve istatistiklerde çok açık ortada iken bu süreci İŞKENCE değil de ZAYIFLAMA olarak nasıl kabul edebiliriz?

O halde öncelikle obezite sektöründe tanımlamaları çok iyi yapmamız kaçınılmazdır.

Kendi özgür irademiz ile gerçekleşen, hiç kimsenin ve hiçbir şartlanmanın kalıcı veya geçici dayatması olmadan, kendi inisiyatifimizle, ihtiyacımız olan besin içerikleriyle ulaşılması istenen hedefe uyumlu tercihlerle karar verebildiğimiz, donanımlı, bilinçli ve pozitif şartlanmanın yoğun enerjisi ile, zihnimizi kontrol edebildiğimiz ve ideal kiloya kadar gelme süreçlerinde yaşanabilecek her türlü etki-tepkiyi yorumlayacak derinlikte olduğumuz eylemler toplamı; kalıcı zayıflamanın tanımıdır.

İŞKENCE

Kendi dışımızda, bir başkasının bize uygun hazırlamış olduğu miktar ve içerik uygulaması, listesi vs. ile veya negatif şartlanmanın etkisi ile kendi başımıza ölümüne, bilinçsizce uyguladığımız ve geçici bir sürede 5-10 hatta 20-30 kilo  gibi sonucu ne olursa olsun, genelde yo-yo sendromu ile sonlanan verdiğimiz her kilo İŞKENCE sürecini ifade eder.

Çünkü verdiğimizi sandığımız her kiloyu, bilinçsiz ve kalıcı çözümden uzak yaklaşımlarımızla, faizi ile birlikte katlanarak geri almamız kaçınılmazdır.

Dolayısı ile; günümüzde bir tane dahi, gerçek anlamda kalıcı zayıflama olarak gösterilemez. Tv, gazetede her gün gördüğümüz; otu, çöpü, taşı, bitkisel ve kimyasal içerikleri çözüm diye ballandıra ballandıra anlatan kendince uzmanlar, yaşadığımız kilo psikolojisinin milyonda birinin bile farkında değilken ve kendi %1’lik doğrularını, sanki zayıflama sürecinin tamamı gibi %100 şeklinde anlatarak, farklı gerçeklere gözlerini kapatmışlardır.  Dolayısı ile bildik hiçbir ‘sözde uzman’, bizleri zayıflatabilecek donanıma sahip değildir. Üstelik kendi cahilliklerinin farkına bile varamayacak büyük bir körlük içindedirler. Tehlikenin en büyüğü de budur.

Bizlere gerçek zayıflama süreci yaşatabilecek; bilgi, birikim, donanım ve farklı eğitim bütünlüğüne sahip, ünlü, ünsüz bildiğimiz hiç kimse mevcut değildir.

Kendi yaşadığı işkenceden kurtulamamış insanların, kilolu ve obezleri bu yaşanan işkenceden kurtarması asla mümkün değildir..

Dolayısı ile gelişerek değişim, gelişerek zayıflamak kaçınılmazdır.      

Yorum bırakın